

Şüphesiz her zaman devlet yetkililerinin ve ihracatçılar meclisi yetkililerinin ihracat hedef ülkelerinin çeşitlendirilmesi gerektiği sözlerini çok duyarız.
Benim uzmanlık alanım olan Güney Amerika, Orta ve Kuzey Amerika (Meksika) pazarından bahsedeyim.
Güney Amerika ülkelerinde seyahat ederken Çin'den, Tayvan'dan tutun da, Hindistan, Brezilya'ya kadar çok çeşitli ülkelerin ürünlerinin buralara girdiğini gördüm. Latin Amerika özellikle markalaşma yolunda ilerleyen firmalar için çok büyük bir fırsat ve pazar. Ama tabi bu pazar çoğu açıdan kendi karakteristik özelliklerini taşıyor.
Birincisi, ihracatçının İspanyolca diline çok iyi hakim olması gerekiyor.
İkincisi, bu ülkelerdeki insanların özelliklerini iyi bilmesi gerekiyor; zira Arap ülkelerindekilere asla benzemeyen insanlar.
Üçüncüsü, doğru distribütör firmalarla çalışmak gerekiyor.
Şöyle bir bakalım haritanın aşağısından itibaren.
Arjantin mesela ekonomik krizlerinden bahsedilir hep ama gidildiği zaman insanlarının çok rahat yaşadığı görülür. Hatta diğer Güney Amerika ülkelerinden göç alır hala. Genelde Çin malı ürünlerin tercih edildiği doğrudur. Ama sonuçta 40 milyon nüfuslu büyük bir pazardır. Arjantin ithalatı sınırlamak adına ANMAT adında bir ürün kayıt programını uygular ve de her ithal edilen ürüne karşı ihraç edilen ürün gösterme zorunluluğu gibi ilginç uygulamaları vardır. Ama çok ilginç bir şekilde doğru distribütör firmalarla çalışıldığı zaman bürokrasinin kolay aşıldığını da gördük. Öyle ki bu firma yetkilileri, kendilerinin devlette tanıdığı üst düzey yetkililerinin olduğu ve ilişkileri sayesinde bürokratik engelleri aştıklarını bile söylediler. Arjantin'e Türk Hava Yolları'nın direkt uçuşu vardır (Brezilya'da iki saat bekledikten sonra Arjantin'e geçer.).
Uruguay hemen Arjantin'e komşu, yaklaşık 3,5 milyonluk küçük bir ülkedir. Ama Güney Amerika'nın hem politik hem de ekonomik olarak en istikrarlı ülkesidir. Ekonomisi canlıdır ve her türlü ürün bu ülkeye ihraç edilebilir.
Paraguay 6 milyonluk bir ülke ve Güney Amerika'nın en fakir ülkesidir. Deniz sınırı yoktur ve kara taşımacılığı da ayrı bir yük getirmektedir. Ama Arjantin-Uruguay-Paraguay kendi arasında bir ekonomik birlik kurmuştur ve doğru ithalatçı firmalarla işbirliği yapılınca bu ülkeye girmek kolaylaşır. Yani Arjantinli bir ithalatçı firma aynı zamanda Paraguay'a da ürün ithal edebilir.
Şili, 18 milyonluk nüfusuyla ve dinamik ekonomisiyle her geçen gün popülaritesini artırmış tek OECD üyesi Latin Amerika ülkesidir. Şili de diğer fakir Güney Amerika ülkelerinden göç almaktadır. Türkiye'den dizileri hastalık derecesinde takip ediyorlar. O yüzden Türk insanına hayranlıkları var. Türk dizilerini izlemeyen yok nerdeyse. Sürekli diziler hakkında sorular soruyorlar. Bu Türk ürünleri için büyük bir avantaj. Aynı zamanda denize kıyısının olması bir avantajdır. Bolivya'ya ihracatta da Şili limanları kullanılır. Şili fazlasıyla üzerinde durulması gereken bir yıldızdır Güney Amerika'da.
Peru, 30 milyon nüfuslu fakir ve tehlikeli bir ülkedir. Öyle ki her şehirde sadece belli semtlerde rahatça gezebilirsiniz. Cep telefonunu sokakta kullanmak bile tehlikelidir. Fakir ama sonuçta 30 milyonluk dinamik bir ekonomisi vardır. Peru'da ticaret yaparken sadece bir distribütör ile değil de birden fazla distribütör ile çalışılması daha uygun. Çünkü Peru'da tek bir tedarikçiyle çalışan iş ahlakında bir ithalatçı firma yok ve bu orada doğal karşılanıyor. Peru'nun güzelliği ürünler için herhangi bir sertifikasyon programına ihtiyaç duymadan direkt sokulabiliyor olması. Ürünleri gönderirken bol katalog gönderiniz, çünkü insanlar internetten ürün bakmıyorlar. Görsel doküman önemli. Türk dizileri burada da popüler ve bu da avantaj. Zira Türk insanının profili Şili'den sonra en iyi Peru'da diyebilirim.
Kolombiya, yaklaşık 47 milyon nüfuslu sürekli gelişmekte olan bir ülke. Büyük bir pazar. Çok tehlikeli aynı zamanda. Öyle ki şehir merkezinde gezemezsiniz, taksiciler tarafından kaçırılabilirsiniz. Türk dizileri yavaş yavaş burada da seyrediliyor. Kolombiya'nın insanlarına pek güvenilmez. Çok dikkatli olmak lazım. Ama çok büyük miktarlarda mal sattık. Kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir ülke.
Ekvador, yaklaşık 15 milyonluk nüfusu var ama çok hızlı zenginleşen bir ülke. Sürekli yeraltı kaynakları bulunuyor ve işletiliyor. Direkt olarak Amerikan doları kullanmalarının çok avantajını görüyorlar. Alım güçleri yüksek. Son yıllarda suç oranında da büyük düşüş var. Ekvador'un Guayaquil şehri başkent Quito'ya göre Ankara'nın yanında İstanbul gibi. Çok dinamik. İnsanları komşu ülkeler Peru ve Kolombiya'ya göre çok güvenilir. Burada da Türk dizileri giderek popülaritesini artırıyor.
Venezuela ise şu anda büyük bir açlık, iç savaş, isyan tehlikesiyle mücadele veriyor. Kesinlikle oraya şu anda girilmemesi gerekiyor. Özellikle petrol fiyatlarının düşmesinden sonra en önemli gelir kaynağının petrol olduğu ülke felaketin eşiğinde geziyor dersek abartmış olmayız. Çünkü neredeyse hiçbir şey üretilmiyor. Petrole dayalı bir ekonomisi var.
Bolivya da 11 milyonluk nüfusuyla Güney Amerika'nın tam ortasında yer alan ve denize kıyısı olmayan bir ülke. Şu anki devlet başkanı sağlık yatırımlarına öncelik veriyor ve inanılmaz alımlar yapılıyor. Bolivya'nın insanı çok saf, temiz insanlar. Güney Amerika'nın en güvenilir ülkesi diyebiliriz. Ama yine de ihalelerde hastane çalışanlarının ihaleyi alan firmadan hediye istemeleri gayet doğal karşılanıyor ki bu da maliyetlerde hesaba katılması gereken bir şey. Brezilya'ya çok yakın olması sebebiyle Brezilya ürünleri yoğun kullanılıyor ama bu ürünlerden memnun değiller. Hem çok pahalı hem de kalite-performans açısından uygun değil. Ama tabi Brezilya'da da devalüasyon olduğu için Brezilya ürünleri daha rekabetçi oldu, bunu da belirtmek de yarar var.
Brezilya, 200 milyonluk nüfusuyla büyük bir ekonomi. Öyle ki Brezilya ayrı Latin Amerika ülkelerinin ayrı tutulması gerekiyor. Ama Brezilya aynı Arjantin gibi ithalatı kısıtlayıcı tedbirler alıyor. Ürünlerin kayıt altına alınması gerekiyor ve bu ANVISA adlı kayıt programıyla işlem 1 seneyi bile geçebiliyor. Ama bu kayıt işlemleri orada anlaştığınız güvenilir bir ithalatçı firma ile yapılabiliyor. Ama ithalatçı firma genelde 5-10 yıllık exclusive sözleşme talep edebiliyor. Sao Paolo'ya Türk Hava Yolları'nın direkt uçuşu var. Brezilya'da da Türk dizileri popüler.
Bunların haricinde Orta Amerika'da Panama, Kosta Rika, Honduras, El Salvador, Belize gibi ülkeler var; aynı zamanda Dominik cumhuriyeti gibi büyük bir pazar var. Bu ülkelerden birine girildiği zaman zaten oradaki ithalatçı firmanın başka ülkelerde de operasyonları oluyor. O yüzden değerlendirilmesi gerekir.
Latin Amerika'ya yapılan ihracatlar için genelde deniz yoluyla ulaşım sağlanır. Mallar 1-3 ay arasında değişen bir vakitte yerine ulaşır. Bu yüzden malların paketlemesinin doğru ve uzun yolda zarar görmeyecek şekilde yapılması çok önemlidir.
Sonuç olarak, Latin Amerika pazarı için şunu söyleyebiliriz: Alternatif pazar arayışında olan, Arap ülkeleri, Rusya, Avrupa, Türki Cumhuriyetler, Afrika dışında fark yaratmak isteyen firmalar için büyük bir potansiyel. Aynı zamanda markalaşma adına da büyük bir fırsat. Latin Amerika pazarına giren firmalar ufkunu genişletir ve bütün dünyayı kendine bir oyun alanı olarak görür.
Kabul ederek, https://disticaretnet.com/ dışındaki bir üçüncü tarafça sağlanan bir hizmete erişeceksiniz.
Türkiye'nin Dış Ticaret Platformu