Güney ve Kuzey Kore’nin Birleşmesi Dünyadaki Dış Ticarete Nasıl Bir Yön Verebilir?
27 Nisan 2018 tarihinde Kuzey Kore Lideri Kim Jong-un ve Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in iki ülke sınırında yer alan Panmunjom Ateşkes Köyü'nde barış için bir araya geldi. Başlıktaki soruyu cevaplamadan önce, bu iki ülkenin geçmişine bakalım ve neden bölündüklerini hatırlayalım.
Soğuk savaşın ilk yıllarında meydana gelen bu çatışma, ilk önce ABD ve müttefiklerinin daha sonra da Çin Halk Cumhuriyeti'nin katılmasıyla uluslararası bir boyut kazanmıştır. Kore Savaşı sonunda Kore'nin bölünmüşlüğü devam etmiş ve iki ayrı yönetimin birbirine olan düşmanlığı bugünlere miras kalmıştır. Savaş, tarafların karşılıklı saldırılarıyla devam etse de birbirlerine üstünlük kuramamışlardır. Kore Savaşı 27 Temmuz 1953'de fiilen biter ve ateşkes anlaşması imzalanır (38. enlem). Barış Antlaşması ise ancak 2007 yılında Kuzey Kore (Sovyet Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti) ve Güney Kore (ABD/BM ittifakı) arasında imzalanan antlaşmayla yazılı olarak hükmünü bugünlere değin korumuştur.
Soğuk savaşın ilk yıllarında meydana gelen bu çatışma, ilk önce ABD ve müttefiklerinin daha sonra da Çin Halk Cumhuriyeti'nin katılmasıyla uluslararası bir boyut kazanmıştır. Kore Savaşı sonunda Kore'nin bölünmüşlüğü devam etmiş ve iki ayrı yönetimin birbirine olan düşmanlığı bugünlere miras kalmıştır. Savaş, tarafların karşılıklı saldırılarıyla devam etse de birbirlerine üstünlük kuramamışlardır. Kore Savaşı 27 Temmuz 1953'de fiilen biter ve ateşkes anlaşması imzalanır (38. enlem). Barış Antlaşması ise ancak 2007 yılında Kuzey Kore (Sovyet Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti) ve Güney Kore (ABD/BM ittifakı) arasında imzalanan antlaşmayla yazılı olarak hükmünü bugünlere değin korumuştur.
1952'den 2018'e kadar gelen, 66 yıllık bir bölünmüşlük (öncesinde olan 2-3 yıllık bir savaş ve bu sürenin sonundaki bilançoda ise 3 milyon insan hayatını kaybetmiştir.) birden bire nasıl oldu da, 2-3 ay öncesine kadar füze denemeleri yapan Kuzey Kore, savaşın eşiğine gelmiş ve bugün itibariyle, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in "Yeni bir tarih başlıyor" diye yazarken, Kuzey Kore Lideri Kim Jong-un ise, "Füze denemeleri sebebiyle sürekli erken uyandığınızı duydum. Bundan böyle uykunuzu bölmeyeceğime söz veriyorum" demesi nasıl oldu?
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD), bu iki bölünmüş ülkenin yakınlaşmasına olan etkisi göz ardı edilemeyecek seviyede önemlidir. ABD'nin sadece barış hatırına bu işi yapmayacağını, hatta ve hatta 2-3 ay öncesine kadar "Kuzey Kore'yi yerle bir ederiz" diyen bir başkanı düşününce, rüzgâr birden bire tersine döner. Kuzey ile Güney liderleri yaptıkları açıklamalarda, "Daha fazla savaş olmayacak" ve "Barış, Refah ve Birliktelik" geleceğini ifade etmişlerdir. İki ülke arasında bir gündür süren toplantıların sonucunda, Kuzey Kore lideri olan Kim de aynı şekilde, ziyaretçi defterine "Yeni bir tarih başlıyor" diye yazar.Biraz uzun mu oldu giriş dersiniz? Ama sanırım bence gerekli bir tezin önayak seslerini ortaya çıkarttık diye düşünüyorum. Bu konuya tekrar döneceğiz. Yalnız konunun nasıl böyle geliştiğini anlamak için şimdi yine aynı bölgede bulunan bir ülkenin ABD ile olan farklı bir çatışmasına bakalım; ABD ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında henüz ilan edilmemiş ama ilk adımları atılmış ticaret savaşı. Çin'in ABD ile ticaret fazlasında 2017'de kırdığı rekor 275,81 milyar dolardır (Birden aklıma geldi bizim toplam 2017 ihracatımız ne kadardı diye?). ABD'nin buna karşın yapmış olduğu hareketlerin bazıları ters tepmiş, umduğu gibi olmamıştır. ABD'nin tek başına yürütemeyeceği Çin'e karşı ticaret savaşında yanına diğer ülkelerden kendisine müttefik de bulamamıştır.
Çine Halk Cumhuriyeti'ne alternatif yaratmak en iyi çözümdür diye düşünmüştür ABD! Daha önceden buna benzer bir yaklaşımı Hindistan ile denemiş ancak çeşitli uluslararası nedenlerden ve ülkenin genelinde bulunan dengesiz hiyerarşik yapıdan dolayı başarısız olmuş, hareket daha çok Hindistan'ın belli bir kesimine yaramıştır. Bir taşla iki kuş vurmayı çok seven ABD için, elindeki bu sorunla beraber bölge içerisinde menfaatlerine ters düşen uluslararası tehlikeyi de bertaraf etme fırsatı doğmuştur.
Asıl konumuza geri dönelim;
Elbette ki Kuzey ve Güney Kore arasındaki savaş olasılığının kalkması çok güzel bir harekettir (tabi Kuzey Kore liderinin farklı bir ajandası olmadığını düşünürsek). Yalnız bir durup düşünün, Güney Kore zaten dünya genelinde teknoloji, otomotiv ve kimya alanında lider konumdayken şimdi resmin içine Kuzey tarafı girmektedir. Çok ciddi ve disiplinli bir iş gücünün devreye alınması ile beraber, üretim maliyetlerinin aşağı çekilmesi ve yeni bir kuşağın hayatları boyunca kapalı bir ülkede yaşamalarından sonra açılmaya başlayacak olmaları ise ayrı bir etken olacağı kuşkusuz farklı bir gerçeği ortaya çıkartacaktır.
ABD'nin sonuçta istediği olmuş aynı anda bir taşla iki kuş vurmuştur. Hem bölgede Çin'e karşı alternatif bir ticaret gücü oluşmuş hem de bölgede barış sağlanmıştır. Bu sayede ABD'nin gerçek amacını bir kenarda tutarak, dünya genelinde, tehlikeli farklı bir lideri, deyim yerindeyse "demir yumruğunu" indirmeden, diplomatik olarak çözmüştür. Diğer bir deyişle, özelikle Rusya'ya karşı sorunlarda sadece askeri çözüm yolu kullanmadıklarını ifade etmişlerdir.
ABD için en güzel taraf ise, Çin Halk Cumhuriyeti'nin elinden çok güçlü bir müttefikini kendi tarafına çekmesidir.
Lütfen bu konuda yorum yaparken, söz konusu düşünce tarzının sadece bana ait olduğunu unutmayalım ve konu tartışmaya tamamen açıktır.
İlgili Yazılar
Kabul ederek, https://disticaretnet.com/ dışındaki bir üçüncü tarafça sağlanan bir hizmete erişeceksiniz.