Kısıtlı kaynaklarla ihracat pazarlama faaliyetleri yürütenler büyük ölçüde emaili kullanırlar. Onun dışında, küçük-büyük, zengin-fakir, holding-KOBİ farketmez, hemen herkes iş iletişimlerinin büyük bir bölümünü email üzerinden gerçekleştirir. Dolayısıyla, email yazışmalarında ustalaşmak ve rahat olmak ihracat pazarlama, genel olarak da uluslararası ticaret, işinin altın anahtarıdır.
Neden Kimse Emaillerimize Cevap Vermiyor?
Genelde hikaye çok kısaca şöyledir: İhracatçı potansiyel bir müşterinin emailini bulur; bu, firmanın genel veya kişiye ait bir emaili olabilir. Ve sonrasında, ilgilenecekleri umuduyla, o email adresine ürün veya hizmetlerinden bahseden bir tanıtım emaili gönderir. İşimiz bu kadar basit mi? Evet ve hayır. Yazı göndermek çok büyük bir iş gibi gelmeyebilir, yalnız burada iletişimin niteliği çok belirleyici olacaktır. İşimizin sanat kısmı oradadır. Gerçekten de, bakıyorsunuz bazı kişiler emaillerine hiçbir cevap alamıyorken, bazıları cevap alabiliyor. Peki, neden emailimize cevap vermemiş olabilirler? Şimdi bunu bir düşünelim.
- Potansiyel müşterimize herkese gönderdiğimiz, muhtabımızın ne düşündüğünü kaale almayan, ondan bahsetmeyen, sadece onun parasını isteyen soğuk ve ruhsuz bir yazı gönderdik. Büyük hata!
- Çok bozuk bir İngilizce kullandık veya doğal görünmeyecek şekilde (bir robottan çıkmış gibi) klişe ifadelere sığındık.
- Yazımız o kadar uzun ve sıkıcıydı ki haklı olarak okuma zahmetine bile katlanmadılar.
- Email gönderdiğimiz kişinin sorumluluk alanı farklıydı. Neden bahsettiğimizi bile anlamadı. Yazımızı yanlış kişiye gönderdik.
- Firma yanlış. Bizim iş kolumuzla alakaları yok.
- Muhatabımız çok meşguldu. Sonra cevap veririm diye bıraktı ama unuttu.
- Mailimizi hiç görmedi. Mailimiz spam kutusuna düştü ve hiç bakılmadan silindi.
- Muhatabımız emailimizi okuduktan sonra şirketimizin web sitesine ve online varlıklarına baktı ve yazdıklarımızla onlardan aldığı izlenim arasında bir tutarsızlık sezdi. Cevap vermeye değmeyeceğini düşündü. Belki de "we export our products to more than 50 countries" dememeliydik.
- Satınalma sorumlusu mevcut tedarikçilerini huzursuz etmemek için bizimle bir iletişim başlatmamayı tercih etti. Respect!
- Emailimizi gönderdiğimiz kişi bizi sallamadı. Ne kötü! Profesyonel nezakete uymayan bir davranış.
Şüphesiz iletişimin kalitesi burada belirleyici oluyor. Normalde nezaketen de olsa emailimize bir cevap vermeleri gerekir, öyle değil mi? Bu bir selamı almamak gibi nezaketsizlik sayılacak bir şey. Ve biz bu nezaketsiz sessizlikle çok sıkça karşılaştığımızı düşünürüz. Halbuki yukarıda sıraladığım maddelere bakarsanız, biri hariç hepsi bizim iletişimimizdeki zayıflıktan kaynaklanmaktadır; karşı tarafın profesyonel nezakete sığmayan bir umursamazlıkla cevap vermemiş olma ihtimali yalnızca onda birdir. Yani, aslında doğru olan, e-maillerimize cevap alamadığımız vakit karşı tarafı suçlamak yerine projektörü kendi iletişim kalitemize çevirmeli ve her zaman için, neyi daha iyi yapabilirizi düşünmeliyiz.
Bitirirken
Blog ve Forum platformlarımızda dış ticaret ve uluslararası pazarlamanın çeşitli konularını işlemeye devam edeceğiz. Görüşlerinizi paylaşarak sohbete sizin de katılım sağlamanız bizi mutlu eder. Aşağıdaki yorum kısmını kullanarak bunu yapabilirsiniz.
Eğer dış ticaret işindeyseniz Network'teki hızlı kayıt formunu doldurarak aramıza katılabilirsiniz.