Viyana Satım Antlaşması - I (Sözleşmenin Kurulması, Şekli ve İspatı)
Başlarken
disticaretnet.com platformunda ilk yazılarımı, ticaretin temelini oluşturan sözleşme konusunda yayınlamaya karar verdim. Türkiye'nin de 2010'dan beri taraf olduğu Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması, nam-ı diğer Viyana Satım Antlaşması, dünya ticaret hacminin yaklaşık %80'nini temsil eden 90'a yakın ülke tarafından kabul edilmiştir. Antlaşmanın temel amacı milletlerarası satım sözleşmelerinde kuralların yeknesaklaştırılmasıdır.
Viyana Satım Antlaşmasını bir yazı dizisi olarak ele almayı uygun gördüm. Satım sözleşmenin kurulması, şekli ve ispatı ile başlayacak olan bu diziyi, tarafların hak ve borçları ve antlaşmanın uygulama alanı konularıyla devam ettirme niyetindeyim.Tüm okuyuculara faydalı olması dileğiyle.
Karşılıklı ve Birbirine Uygun İrade Beyanları
Sözleşmelerin temeli iki irade beyanına dayanır: 1) icap (öneri/teklif) ve 2) kabul. Sözleşme ancak bu iki beyanın karşılıklı ve birbirine uygun olması halinde kurulur.
İcap (Öneri/Teklif)
İcap muhataba vardığı anda hükümlerini doğurur (VSA m. 15/1). Dolayısıyla icapta bulunan bu teklifi ile artık bağlı hale gelir. Ancak icap geri alınamaz nitelikte olsa bile, icaptan dönmeye yönelik beyanın muhataba, icaptan önce veya icapla aynı anda varması halinde, icap geri alınabilir (VSA m. 15/2).
İcapta bulunanın geri alma beyanı, muhatabın kabul beyanını göndermesinden önce muhataba ulaşmış olmak koşuluyla, icap, sözleşme kuruluncaya kadar geri alınabilir. Ancak; icapta kabul için kesin bir süre öngörülmüş veya icabın geri alınmaz olduğu başka bir şekilde ifade edilmişse veya muhatap açısından icabın geri alınamaz olduğuna güvenmek makul sayılabiliyorsa ve muhatap bu icaba güvenerek hareket etmişse icap geri alınamaz (VSA m. 16).
Kabul
Kabul, icapta bulunanın yapmış olduğu teklife muhatabın olumlu cevap vermesidir. Olumlu cevap sözle olabileceği gibi, davranışlarla da olabilir (örneğin, peşin ödeme şartlı teklifte, icapta bulunanın hesap numarasına semenin havale edilmesi gibi). İcap karşısında muhatabın susması veya herhangi bir davranış içerisine girmemesi tek başına kabul sayılmaz (VSA m. 18). Muhatap beyanının teklifte yer alan unsurları esaslı olarak değiştirerek yapılması halinde, bu kabul değil ancak şartları varsa yeni bir icaptır (VSA m. 19).
Kabul beyanı, icapta bulunana ulaştığı andan itibaren hüküm doğurmaya başlar. İcap süreli yapılmışsa, kabulün bu süre içinde karşı tarafa ulaştırılması gerekir. İcap herhangi bir süre içermiyorsa makul bir sürede kabul beyanını icapta bulunana ulaşması lazım gelir. Aksi hal ve şartlardan anlaşılmadıkça sözlü icap derhal kabul edilmelidir (VSA m. 18).Gecikmiş bir kabul beyanı söz konusu ise, icapta bulunan bu beyanla bağlı olmak istemediğini gecikmeksizin karşı tarafa bildirmelidir (VSA m. 21).
Kabul beyanını gönderen kişi bu beyanından dönebilir. Geri alma beyanı, icapta bulunana, kabulün hüküm doğurma anından önce veya aynı anda varmışsa kabul beyanı geri alınabilir (VSA m. 22).
Satım Sözleşmesinin Kurulduğu An
Satım Sözleşmesinin Şekli
Elbette taraflar kendi aralarında sözleşmesinin herhangi bir şekil şartına tabi olarak yapılması konusunda anlaşabilirler. Bu durumda, taraflar arasında anlaşılan şekil şartı sağlanmadığı sürece sözleşme geçerlilik kazanmaz.
Sözleşmenin değiştirilmesi ve sona erdirilmesi de herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, taraflardan birinin işyeri, 96. madde uyarınca beyanda bulunmuş âkit bir devlette bulunduğu takdirde, satım sözleşmesinin kurulmasını, değiştirilmesini veya mutabakatla ortadan kaldırılmasını, yazılı şekilden başka şekilde yapılmasını mümkün kılan bu Antlaşmanın 11. ve 29. maddesinin veya II. Kısmının hükümleri uygulanmaz (VSA m. 12). Dolayısıyla Antlaşmaya hâlihazırda çekince koyan Rusya, Arjantin, Ukrayna, Şili, Belarus, Vietnam, Paraguay ve Vietnam'da işyeri bulunan tarafın yapacağı sözleşmelerde şekil serbestisi ilkesi uygulanamayacaktır.
Satım Sözleşmesinin İspatı
Viyana Satım Antlaşması, sözleşmenin ispatı konusunda herhangi bir şekil şartı aramamıştır (VSA m. 11). Taraflar aralarındaki satım sözleşmesinin mevcudiyetini ve diğer işlemleri (sözleşmenin değiştirilmesi, sona erdirilmesi gibi), her türlü usulle ispat edebilirler. Taraflar iddiaların tanıkla dahi ispat edebilirler.
Bitirirken
Uygulamacıların doğru bildiği yanlışlardan biri sözleşme dendiği zaman muhakkak yazılı bir belgenin bulunmasıdır. Oysa bir sözleşmenin kurulması için, aksi kural koyucular tarafından öngörülmemiş ise, tarafların iradesinin uyuşması yeterlidir, başka bir şart aranmaz. Fakat biz yine uygulamacılara, ileride doğabilecek uyuşmazlıklarda ispat kolaylığı sağlaması açısından her türlü işlemlerini yazılı yapmalarını öneriyoruz.
Yararlanılan Kaynaklar- Erdem, H. Ercüment: Milletlerarası Ticaret Hukuku, İstanbul 2017.
- Kılıçoğlu, Ahmet: Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 14. Bası, Ankara 2011.
- Zeytin, Zafer: Milletlerarası Mal Satım Sözleşmeleri Hukuku, Ankara 2011.
İlgili Yazılar
Kabul ederek, https://disticaretnet.com/ dışındaki bir üçüncü tarafça sağlanan bir hizmete erişeceksiniz.