DPU yani "Delivered at Place Unloaded", Türkçesiyle "Belirlenen Yerde Boşaltılmış Olarak Teslim" kuralı, Incoterms 2010 içerisinde yer alan DAT (Delivered at Terminal) kuralının Incoterms 2020'de yeniden isimlendirilip revize edilmiş halidir. DAT, Incoterms 2010 içerisinde yeni bir kuraldı. Incoterms 2000'deki bir denizyolu terimi olan DEQ'in yerini almıştı. Her ne kadar bir denizyolu teriminin yerini almış olsa da, Incoterms 2010'da DAT sadece denizyoluna özel bir terim olarak kullanılmaz; tüm taşıma biçimlerine uyan kurallar grubunda yer alır.
Incoterms 2020'yi referans alarak DPU teslimin ne olduğuna bir bakalım.Dünyadaki farklılıklar ve uzmanlaşma dış ticareti gerekli ve verimli bir etkinlik kılmaktadır. Nasıl olduğuna şöyle kısaca bir bakalım.
İlk defa 1926 yılında yayınlanan George S. Clason'un The Richest Man in Babylon (Babil'in En Zengin Adamı) isimli kitabı bugüne kadar milyonlarca kopya baskısı yapılmış bir kişisel finans klasiğidir. Bu güzel kitap, zenginlik, birikim, yatırım, borç gibi kişisel finansın temel konuları hakkında Eski Babil'de geçen hikâyelerden oluşur. Kişileri zenginliğe götüren temel fikirler hikâyeler aracılığıyla sade ve anlaşılır bir şekilde sunulur.
Koronavirüs (COVID-19) salgınını dünyamızı perde arkasından yöneten küresel elitler mi çıkardı?
En akıllı bildiğimiz insanlar bile bazen bu tarz komplo teorilerine, söylentilere ve hurafelere sarılıp kendini bırakmakta tereddüt etmiyor. İnsandaki bu kusur onu bir bakıma savunmasız kılıyor; insanı yönetilmeye, başka bir deyişle manipüle edilmeye, son derece açık bir varlık haline getiriyor. Tarih boyunca tüm devletler, dinler, organizasyonlar insandaki bu psikolojik kusuru ve zayıflığı kullanmıştır.Koronavirüs (COVID-19) ile korku/felaket filmlerini andıran ilginç bir döneme girdik. Kısa süreceğe benzemiyor. Bir gün bitse bile etkileri uzunca bir süre devam edecek gibi. Umarım bu dönemi sağlıklı bir şekilde, sevdiklerimizi ve iyi insanları kaybetmeden en kısa sürede atlatırız. Bu yazıda dağınık bazı düşüncelerimi kısa kısa derledim.
Çoğu insan için iş dünyası dediğimiz şey negatif çağrışımları olan bir alandır. Dolayısıyla, ezbere bir tavırla, ekonomi, satış, borsa, girişimcilik gibi iş dünyası konularını işleyen filmlerin ilginç olmadığı sanısına kapılanlar olabilir. Hâlbuki iş hayatı son derece ilginç hikâyelerle doludur; dramın, trajedinin, komedinin en iyi örneklerini görmek mümkündür bu dünyada. Öyle olunca, bu konuyu da es geçmeyip iş dünyasını anlatan en iyi filmleri derlemek istedim. Bu listede olması gereken başka filmler de var elbette. Onları da zamanla listeye ekleyeceğim. Listede mutlaka olması gerektiğini düşündüğünüz filmleri aşağıdaki yorum kısmında paylaşabilirsiniz. Şimdiden keyifli seyirler.
Rachel Bridge'ın The Sunday Times'ta yazar olarak çalışırken kendi köşesinde yayınlamış olduğu İngiliz girişimcilerle yaptığı söyleşilerden oluşan How I Made It (Nasıl Başardım) kitabı hakkında daha önce burada yazmıştım. Bu kitap serisinin üçüncüsü olan You Can Do It Too (Sen de Yapabilirsin) kitabını da yine önermek isterim. Burada girişimciler için 20 önemli tavsiyeye yer veriliyor. Ve tabi bu tavsiyeler girişimcilerin yaşamış olduğu gerçek deneyimlerle destekleniyor.
Tüm dünyayı korkuya düşüren virüs salgını ile ilgili gelişmeleri kısaca özetleyerek başlayayım: Aralık 2019'da Çin'in Hubei bölgesinin Wuhan şehrinde toplu zatürre (pneumonia) vakaları rapor edilir. İncelemeler sonrasında, Wuhan'da baş gösteren ve hızlıca yayılan bu salgının yeni bir corona (korona) virüsü kaynaklı olduğu tespit edilir. Yeni corona virüsü (2019-nCoV) bu isim altındaki virüsler içerinde yeni bir virüstür ve hâlihazırda bir aşısı veya ilaç tedavisi mevcut değildir. Ölümcül corona virüsünün insandan insana son derece kolay bir şekilde bulaşabiliyor olması hastalığın yayılımını arttırmış ve Çin'deki tüm sosyal hayatı etkileyecek sonuçları da beraberinde getirmiştir.
Dış ticaret iş imkânları konusunda nasıl bir alandır? Dış ticarette ne tür kariyer olanakları vardır? Dış ticaret çalışanlarının maaşları nedir? Tüm bunlar dış ticaret, veya diğer ismiyle uluslararası ticaret, okuyan öğrencilerin merak ettiği konulardır. Aslında bu, daha o okullara adım atmadan araştırılması gereken bir konudur. Ne var ki üniversitede geçirilen 4 yılın sonunda bile hangi alanda çalışabileceklerine ilişkin net bir fikri olmayan gençleri görmek az rastlanan bir durum değildir.
Bu yazıda dış ticaret okuyan öğrencilerin izleyebileceği kariyer yolları üzerine şöyle kısaca da olsa değinmek istiyorum.Distribütör, yalın bir şekilde tanımlarsak, belli bir coğrafi bölgede perakendecilere veya son kullanıcılara ürün sağlayan bir organizasyondur. Adının da dikte ettiği üzere, dağıtım (ve haliyle stoklama) bir distribütörün anahtar rolüdür. Distribütörlerin, bilhassa tüm ülke çapında distribütörlük yapanların, ithalatçı rolleri de olur genellikle. İhracatçı olarak bizim perakendeye yani son kullanıcıya yönelik bir ürünümüz var ise eğer, dış pazarlardaki ilgili distribütörler bizim için potansiyel müşteri veya daha doğru bir ifadeyle potansiyel iş partneri konumunda olmaktadır. İyi bir distribütörle çalışmak o pazardaki işimizin başarısını doğrudan etkileyecektir. Bu yazıda bir distribütörde aranacak bazı kriterlere kısaca değinmek istedim.
Yakın zamanda okumuş olduğum "How I Made It" (Nasıl Başardım) isimli kitap İngiltere'den 40 başarılı girişimcinin hikayelerini konu alıyor. Kitabın yazarı Rachel Bridge The Sunday Times gazetesinde editör olarak çalışırken rüyalarını gerçeğe çevirmiş bu girişimcilerle bire bir röportajlar yapmış ve gazetedeki "How I Made It" (Nasıl Başardım) isimli kendi köşesinde bu hikayeleri yayınlamış. Sonrasında tüm bu yazılar tekrar gözden geçirilerek bir kitap formatında yeniden doğmuş. Kitabın hemen başına girişimciliğin doğası ve girişimcilerin genel özellikleri hakkında, uzman görüşleri ile desteklenmiş, güzel de bir giriş eklenmiş.
Girişimcilerin hikayelerini okurken, bu 40 başarılı girişimcinin bazı ortak özellikleri dikkatimi çekti. Bu girişimciler hakkındaki genel izlenimimi şu şekilde özetleyebilirim.Bu yazımızda, tüm dünyadan 19 bin civarı gıda ithalatçısının bilgilerinin yer aldığı sürekli güncellenen ve geliştirilen bir veri tabanından bahsedeceğiz. Kullanımı son derece kolay olan bu veri tabanı çeşitli kategorilere göre sınıflandırılmış gıda ithalatçılarının bilgilerini içeriyor. Bu yönüyle Türk gıda üreticileri ve gıda ihracatçıları için adeta bir altın madeni değerinde. Ayrıca, bir müşteri bulma yöntemi olarak düşünüldüğünde, pahalı, hantal ve çoğu zaman da verimsiz olan fuarlar için oldukça iyi bir alternatif oluşturuyor. İşte başlıyoruz!
İhracatçı olma yolundaki KOBİ patronlarının ve girişimcilerin en çok yaptığı bazı hataları derledik.
Biz ihracatçıların ve dış ticaretçilerin işine yarayabilecek web tabanlı çeşitli ticari bilgi kaynakları mevcuttur. Bunları birer birer en meşhurundan en bilinmeyenine dek fırsat oldukça blogda tanıtmaya çalışacağız. Trade Map ile başlamış olalım.
"Nasılsa ihracat için dil bilen bir personel çalıştırıyorum. Bu işi neden kendim öğreneyim ki?" diyen bir KOBİ patronu iseniz bu yazı sizin için.
İhracat işini öğrenmeniz için işte size 7 neden.Dış ticarette kullanılan ödeme şekillerini işlemeye devam ediyoruz. Mal mukabili/karşılığı ödeme şekli piyasada genellikle "açık hesap" diye tabir edilir. Bu ödeme şeklinin karşılığı olarak İngilizce'de "cash against goods, open account" ifadeleri kullanılır. Şimdi bu ödeme şekline bir bakalım.