Ön bilgi;
En başta şunu açıklama gereği duyuyorum. Bunu daha öncede forumdaki yazılarımın birinde bahsetmiştim, hiç kimse dış ticaret alanında ben her şeyi biliyorum diyemez. Bunun çeşitli nedenleri var, ama en önemlisi muhakkak ki günümüzde her an değişen uluslararası konjonktürlerdir. Bugün radyoda, devamlı haber radyolarından teki (hangisi olduğunu söylemiyorum reklamını yapmak istemem), üniversite tanıtımı yapan bir dekan, hukuk bölümünü bitiren bir kişinin İngilizce bilmesinin şart olduğunu ve uluslararası ilişkileri çok iyi bilmesi gerektiğini anlatıyordu. Şimdi ne alakadır diyeceksiniz? Bence mantıklı ve oldukça yerinde bir karar ama sonuçta uygulaması ve bunun pratiğe dönüşmesi hangi koşullarda mevcuttur bunu bilmek lazım. Diğer taraftan, bunun gerekliliği de günümüzün yaşam şartlarında insanların artık kendilerini ne kadar daha da geliştirebiliriz diye düşünmeleri gerekir. Kendimden örnek vermek gerekirse, ben bugün o kadar tecrübeye sahipken halen daha dış ticaret içerisinde, nasıl daha fazla bilgi sahibi olurum diye alternatif arıyor, forumlara takip edip işim izin verdiği kadarı ile yeni bilgileri öğrenmeye, tatbik etmeye çalışıyorum. İnsanın kendini tanıması ve bunun “sorumluluğunu” alması gerekir.
Bakın, Türkiye de yaşıyoruz ve bu ülkenin şartlarına göre kendimizi geliştirmek ve kendimizi tanıdığımız şekilde yaşamı belirlememiz gerekir. 80’li yıllarda Dış Ticaret furyası başladığı zaman iş aslanın ağzının dışındaydı, 90’lı yıllara geldiğimiz zaman iş aslanın ağzının içindeydi, 2000’li yıllara geldiği zaman aslanın ağzı tam çalışmadığı için bir çoğunu çiğnemeden midesine indirmişti, 2010’a geldiğimiz zaman artık iş aslanın kuyruğundaydı ve günümüzde iş artık ara-sıra aslan kuyruğunu salladığı zamanlarda şöyle bir görünüyor.
İş bulunması özelikle profesyonel alanda yürüyecek insanlar için (bu ister dış ticaret olsun, isterse farklı bir alanda), ne yazık ki hiçbir şekilde kolay değildir. Yeni mezunların işi çok zor, bu bir gerçektir ama diğer taraftan siz zannediyor musunuz ki yıllarca olan tecrübeye sahip kişiler kolayca iş buluyor? Ne yazık ki öyle kolay olmuyor onlar içinde. O yüzden şimdi diyeceksiniz ne alaka diye? Bu da bizim Türkiye gerçekleri ile doğru orantılı oluyor.
;Sevgili Çağlar Kardeşim,;
Sorularına cevap vermek, ondan sonra da genel olarak yazdıkların hakkında müsaadenle yorum yapmak isterim.
[1) Dış Ticaret okumamız ve İngilizce bilmemiz bir işe yaramıyorsa ne diye yıllarca bu şeylere emek verdik?;
Burada üç ayrı kademede suç buluyorum; 1) Liselerde bulunan öğretmenler öğrencileri seçecekleri bölüme göre yönlendirmiyorlar. Gerçekten öğrencilerin ileride nasıl bir yapıya kavuşmaları gerekliliklerine göre onları aile bireyleri ile beraber yönlendirmeleri lazım (Bu yurt dışında isteyen öğrencileri verilen bir hizmettir) 2) Üniversitede uzmanlık kazanacağınız bölümlerde ki öğretim görevlilerin sadece ders konusunda bilgilerinin bulunduğu ve bunları pratiğe döküldüğü zaman öğrencilerine nasıl bir yaklaşımda bulunmaları gerektiğini bilmemeleri. 3) Bunu okuyan öğrencide; çünkü öğrenci bu bölümü okuyorsa ve bunun üzerinde, yanınızdakinden daha çok şey bilmek istiyorsa kendini geliştirmeyi ve bu konuda tecrübe edinmek için kendince yol bulması gerekir.
2) Herkes bir tecrubeden bahsediyor ama bugün dış ticaret uzmanı, uzman yardımcısı, asistanı ya da yöneticisi olarak çalışan herkes demek ki anne karnında tüm tecrubelere sahip olarak doğuyor!;
Bunu onlara sordun mu?Merak ediyorum hiç bunu araştırıp, acaba buralarda çalışan insanlar bu tecrübelere nasıl haiz oldular diye?
3) Personel yetiştirmeye kimse yanaşmadığı gibi birçok şirket hiç alakası olmayan bölümlerden mezun olan insanları tecrubesi olmasa dahi torpille işe alabiliyor. Torpili olmayanlar, deneyimi olmayanlar "bu işin geneli böyleymiş yahu" diyerek sıfırdan üniversite mi okuyacak?;
Günümüzde, düz memur olan sınıfı buna katmazsak (kimse üzerine alınmasın lütfen), hiç kimse işi yapamadığı sürece, artık o pozisyonda bulunamıyor (sözüm iş gerekliliğinin devamı süresince o kişinin orada bulunması gerekiyorsa o hariçtir. Onun da süresi iş bittiği anda biter); hele ki dış ticaret denildiği zaman, ne yapılacağını bilmezsen ayvayı yedin çünkü hatayı affetmez. O yüzden tanımını net yap.
4) Üni. okumayana iş yok, dil bilmeyene iş yok. Herkes lise mezunu ve dil bilmeden ama tecrubesi olduğu için mi iş buluyor?;
Ne yazık ki bu yorumuna katılmıyorum, üniversite okumayan ama çok iyi seviyede kendini geliştiren insan çok. Bu tamamen göreceli bir kavramdır. Dış Ticaret alanında çok para kazanan ve üniversite okumamış çok insan vardır. Yine aynı şekilde üniversite okuyup yıllarca çalışıp tecrübe sahibi olup bu alandan para kazanamayan insanlarda vardır. Burada önemli olan nokta sizin ne kadar kendinizi tanıdığınız ve bu konuda ne kadar geliştirdiğinizdir.
----------------------------------------------------
Sorularınız yanıtlandığına göre şimdi geneldeki olan yorumlarınıza gelelim. Benim yurt dışında okuduğum ve bununun nimetlerinden yararlandığım doğrudur. Bu süreçte kendimi geliştirmeseydim ve daha sonrasında yaptığım hareketleri yapmasaydım bugünkü tecrübelerime haiz olamazdım. Bir gerçekse ben “Uluslararası İlişkiler” okudum, yani dış ticaret okumadım. Babam beni dış işleri için yetiştirdi, CV imi incelediğinizden bahsetmişsiniz, orada yazmayan ve çok daha farklı konularda ayrı eğitimlerim vardır. Ben devlet babada çalışmak istemediğim için dış ticareti seçtim. Ondan sonra da kendimi devamlı geliştirmeye devam ettim.
Ne yazık ki ben size nasıl tecrübe kazanmanız gerektiğini söyleyemem, sizi tanımıyor yetkinlerinizi bilmiyorum. Nasıl bir yapıda insan olduğunuzu bilemem. Bunlardan önce sizin kendinizi tanımanız gerekir. Dış Ticaretin hangi alanında tecrübe sahibi olmak ve bununla paralel olarak hangi alanda uzmanlaşmak istediğinizi bilmeniz lazım. Ondan sonra bununla ilgili araştırma yapıp, kendinizi bu yöne doğru itmelisiniz.
Elbette bulunduğunuz dönem kolay bir süreç değildir. Oldukça zorludur, sadece şunu unutmayın her insanın hayatında çeşitli evrelerde zorluklar vardır ve hayatın gerçekleri bakımından yaşanması gerekir. Önemli olan bu evrenin sabır ve kendinize inanmanızla aşılacağını bilmenizdir. Her başarı kolay kazanılmaz ve kolay kazanılan başarılar her zaman kaybedilmeye mahkûmdur. Allah yolunu açık ve başarılar ile dolu etsin Arkadaşım.
Birde not olarak lütfen Blog bölümünde bulunan ve her dış ticaret ile ilgilenen arkadaşın mutlaka okuması gereken Sevgili Hakan Akın nın röportajını gözden geçirmesini tavsiye ederim. Dış Ticaret alanının ne kadar geniş ve hangi alanlar olduğunu ayrıntılı bir şekilde içermektedir.
Sevgi ve Saygılarımla,
İzzet DURU
İş imkanları senin becerin ile doğru orantılıdır. Uluslararası Ticaret dediğin çok büyük bir denizdir. İş konusunda okurken (kendini geliştirmek ve alt seviye part-time işleri) bir şeyler yakalayıp kendini geliştirebilirsin. Forumda daha önceden bu konuda birçok paylaşımımız oldu, biraz inceleyip okumanı tavsiye ederim.
Başarılar dilerim.
Saygılar